Bülten Aboneliği

Güncel bültenlerden haberdar olmak için abone olunuz.

Bülten Kayıt Formu

Yaşlılık Aylığı Almak İçin İşten Ayrılma Zorunluluğunun İptaline İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı - 03 Mart 2021


Yaşlılık Aylığı Almak İçin İşten Ayrılma Zorunluluğunun İptali

03.03.2021

Özet: Anayasa Mahkemesi’nin sigortalının yaşlılık aylığı almak için işten ayrılma zorunda olması kuralını iptal kararı incelenmiştir.


Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak 17 Temmuz 1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 62.maddesinin 1.fıkrasında yer alan “…çalıştığı işten ayrıldıktan sonra…” ibaresinin Anayasa’nın 2., 10., 48., 49. Ve 60.maddelerine aykırılığını ileri sürerek iptalini ve yürürlüğün durdurulmasını talep etmiştir.

Kanun’un ilgili maddesi şu şekildedir:

“Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya bu isteğinden sonraki aybaşından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanır.”

Başvuru kararında, itiraz konusu kuralın sosyal hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı, sigortalının yaşlılık aylığı talebinde bulunduğu sırada yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çalışma hayatına devam edebilmesinin sosyal hukuk devletinin amacıyla uyumlu olduğu, kuralın yaşlılık aylığı talebinde bulunabilmek için çalışmakta olan işten ayrılmayı öngörmesi nedeniyle çalışma hak ve özgürlüğünü ihlal ettiği dile getirilmiştir.

Ayrıca, 29 Nisan 1986 tarihli ve 3279 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle yaşlılık aylığı bağlananların sosyal güvenlik destek primi (SGDP) ödemek suretiyle hem aylık almalarının hem de çalışmalarının mümkün olduğu bu durumda yaşlılık aylığı için işten ayrılma koşulunun aranmasının bir öneminin kalmadığını öne sürmüşlerdir.

Kanun şartını yerine getirmek için kişinin işten çıkışını yaptırıp yazılı tahsis talebinde bulunduktan sonra SGDP ödemek koşuluyla ertesi gün iş başı yapabilmektedir. Sigortalıya tahsis talebinden itibaren 3 ay içinde SGK tarafından aylık bağlanması gerekirken uygulamada bu sürede çok daha uzun sürmekte bunun sonucu olarak da aylık bağlanıncaya kadar geçen sürede kişinin hiçbir geliri kalmamaktadır.

Hizmet akdi ile çalışanların da Emekli Sandığı iştirakçileri gibi çalıştıkları işten ayrılmaksızın talepte bulunabilmeleri ve talebin kabul edildiği tarihe kadar çalışabilmeleri eşitlik ilkesine uygun olacaktır görüşünü öne sürmüşlerdir.

Anayasa Mahkemesi, 14 Kasım 2019 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma talebinin esas inceleme aşamasında karar bağlanmasına oy birliği ile karar vermiştir.

Hizmet akdine bağlı olarak çalışan sigortalının yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için yaş, prim gün sayısı ve sigortalılık süresi şartlarının yanı sıra yazılı olarak tahsis talebinde bulunmadan önce kural uyarınca çalıştığı işten ayrılması gerekmektedir.

Yaşlılık aylığı, sosyal güvenlik hakkı kapsamındadır. Aylık tahsis talebinde bulunabilmek için birtakım koşulların öngörülmesi, söz konusu hakkın sınırlamaktadır. Fakat Anayasa’nın 13.maddesine göre, temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren kanuni düzenlemelerin Anayasa’da öngörülen sınırlama sebebine uygun ve ölçülü olması gerekir. Anayasa’nın 60.maddesinde, sosyal güvenlik hakkı için herhangi bir sınırlama nedeni öngörülmemiştir. Kuralla, sigortalıya yaşlılık aylığı bağlanması için SGK ’ya yazılı başvurudan önce çalışılan işten ayılma koşulunun öngörülmesi sigortalılık statüsünde meydana gelen değişikliğin işyeri ile SGK kayıtlarına sağlıklı olarak işlenmesi ve böylece sosyal güvenlik sisteminin düzenli bir şekilde işleyişinin sağlanması amaçlanmaktadır. Dolayısıyla kuralla getirilen sınırlama, hakkın doğasından kaynaklanmakta bu yönüyle anayasal açıdan meşru bir amaca dayanmaktadır.

Ancak sigortalının çalıştığı işten ayrılmadan da pasif sigortalı statüsüne geçirilerek prim ödemelerinin buna göre düzenlenmesinin sosyal güvenlik sisteminin düzenli işleyişi üzerinde olumsuz bir etkisinin olacağı söylenemez. Ayrıca bu sınırlamanın elverişli olduğundan da bahsedilemez.

Bir hakka getirilen sınırlamanın gerekli kabul edilebilmesi için ulaşılmak istenen amaç bakımından getirilen önlemin zorunlu olması, diğer bir ifadeyle aynı amaca daha hafif bir sınırlama ile ulaşılmasının mümkün olması gerekir.

Sonuç olarak, sigortalının yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunmadan önce çalıştığı işten fiilen ayrılmasını gerektirmeyecek daha hafif nitelikteki tedbirlerle de sosyal güvenlik sisteminin düzenli bir şekilde işleyişinin sağlanması amacına ulaşılabileceği kuralla öngörülen sınırlamanın anılan amaca ulaşma bakımından gerekli olmadığı anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle kuralın, Anayasa’nın 13. ve 60. Maddelerine aykırı olduğu ve iptalinin gerektiği kararı verilmiştir.


Saygılarımızla

CONSULTA İş ve Sosyal Güvenlik

(*) Sirkülerlerimizde yapılan açıklamalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, kesin işlem tesis etmeden önce uzmanlarımızdan görüş ve yönlendirme alınmasını önemle tavsiye ederiz. Bu sirkülerlerin amacı tek başına uygulamalara yön vermek olmyıp; mükelleflerimizin risk, fırsat ve değişiklikler hakkında güncel bilgi sahibi olmalarını sağlamaktır. Yegâne kaynak olarak sirkülerlerimizdeki açıklamaların kullanılması halinde doğabilecek olası zararlardan CONSULTA sorumlu olmayacaktır.

Dökümanı İndir